• Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/5914 E. Ve 2019/1063 K. Sayılı Kararından özetle; Kira tespit davalarında kira bedeli belirlenirken kiracının eski kiracı olduğu dikkate alınarak %10-20 oranında, hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/5914 E. Ve 2019/1063 K. Sayılı Kararı:

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 15.02.2010 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, kira bedelinin emsallerin altında kaldığını belirterek aylık 760,00 TL olan kira bedelinin 15.02.2015 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, talep edilen miktarın iyi niyete aykırı olup ÜFE oranının üzerinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık kira bedelinin 15.02.2015 tarihi itibari ile 900,00-TL olarak tespitine, %10 hak ve nefaset indirimi yapılarak taşınmazın aylık kirasının 15.02.2015 tarihi itibari ile 810,00-TL net kira olarak tespitine karar verilmiş; söz konusu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken taşınmazın yeniden kiralanması halinde serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun indirim yapılarak kira bedelinin tespiti gerekir. Hükme esas alınan 04.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalının eski kiracı olduğu da değerlendirilerek indirim uygulanmak suretiyle kira bedelinin hak ve nesafete göre belirlendiği anlaşılmakta olup, Mahkemece ikinci kez indirim uygulanarak kira bedelinin belirlenmiş olması doğru değildir. Bu durumda Mahkemece öncelikle bilirkişi kurulundan hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli bir şekilde ek rapor alınarak, taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinin belirlenmesi, daha sonra Mahkemece bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca; hüküm fıkrasının hak ve nesafet indirimi uygulanarak belirlenen bedel üzerinden kurulması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde aylık kira bedelinin 15.02.2015 tarihi itibari ile 900,00-TL olarak tespitine karar verildikten sonra ikinci bent olarak %10 hak ve nefaset indirimi yapılarak taşınmazın aylık kirasının 15.02.2015 tarihi itibari ile 810,00-TL net kira olarak tespitine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.