📌 Türk Medeni Kanunu 187. Madde hükmü “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.” şeklindedir.
📌Sosyal medyada ise pek çok kadın evlendikten sonra sosyal medya hesaplarında değişiklik yaparak eşlerinin soyadlarını kullanabilmektedir.
⁉️PEKİ SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA SADECE BEKARLIK SOYADININ KULLANILMASI BOŞANMA NEDENİ OLARAK KABUL EDİLEBİLİR Mİ?
✍🏻 Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 13.04.2021 Tarih, 2021/1499 Esas, 2021/2952 Karar Sayılı Kararında sosyal medya hesaplarında kızlık soyadının kullanılması güven sarsıcı bir neden olarak değerlendirilmemiş ve boşanma nedeni olarak kabul edilmemiştir
‼️Bahse konu kararda davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince davacı erkeğin kadına ağır hakaretler ettiği, kapıyı kilitleyerek kadını eve almadığı, kadına telefonda ithamlarda bulunduğu, davalı kadının ise sosyal medya hesaplarında 7 yıl boyunca kızlık soyadını kullandığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarının erkeği ziyaret etmesinden rahatsızlık duyduğu ve erkeğe hakaret ettiği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Yargıtay tarafından yapılan #yargılama neticesinde özellikle davalı kadına yüklenen “#sosyalmedya hesaplarında kızlık soyadının kullanması” bu kişinin güven sarsıcı davranışının kanıtı olarak kabul edilemeyeceği gibi, #güvensarsıcıdavranış olarak da nitelendirilemeyeceğinden yerel mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre #davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğuna hükmedilerek
boşanmaya neden olan olaylarda gerçekleşen #kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da #saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle #davalı #kadın yararına uygun miktarda #maddi ve #manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/1499 E.  ,  2021/2952 K. Sayılı Kararı

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, davacı erkeğin kadına ağır hakaretler ettiği, kapıyı kilitleyerek kadını eve almadığı, kadına telefonda ithamlarda bulunduğu, davalı kadının ise sosyal medya hesaplarında 7 yıl boyunca kızlık soyadını kullandığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarının erkeği ziyaret etmesinden rahatsızlık duyduğu ve erkeğe hakaret ettiği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin boşanma davasının kabulüne, tarafların tazminat taleplerinin reddine ve kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahkemesinin bu kararı taraflarca istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermiştir. Hüküm taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; özellikle davalı kadına yüklenen “Sosyal medya hesaplarında kızlık soyadının kullanması” bu kişinin güven sarsıcı davranışının kanıtı olarak kabul edilemeyeceği gibi, güven sarsıcı davranış olarak da nitelendirilemeyeceğinden mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
3-Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkek ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2021