Emekli maaşının haczi konusu, Türkiye’deki emeklilerin sayısı dikkate alındığında önem arz eden bir konudur. Bilindiği üzere, 5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. Maddesi ile emekli maaşının haczedilemez oluşu esas kabul edilmiştir. Söz konusu madde uyarınca emekli maaşının haczi sadece belirli borçlar bakımından mümkündür. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesinin 1. fıkrası şu şekildedir:             

                “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.”

                Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, borçlunun emekli maaşının haczedilebilmesi için nafaka borcu veya prim borçlarının söz konusu olması gerekmektedir. Borcun 5510 Sayılı Kanunun 88’inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçlarından kaynaklanmaması halinde ise emekli maaşının haczedilebilmesi için borçlunun muvafakatinin bulunması halinde mümkün olabileceği öngörülmüştür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, icra takibinin kesinleşmesi sonrasında takip alacaklısı tarafından borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması talebinden sonra borçlunun muvafakat etmesi halinde muvafakata geçerlilik tanınacaktır. Bu kapsamda borçlunun emekli maaşının haczine muvafakat etmemesi veya icra takibinin kesinleşmesinden önce muvafakat etmesi halinde alacaklının haciz talebi reddedilmelidir. İcra takibine esas teşkil eden borcun, kanunda belirtilen nedenlerden kaynaklanmaması veya kanuna uygun bir şekilde emekli maaşının haczine rıza gösterilmemesi halinde ise, borçlu emekli maaşı haczedilmiş olsa dahi şikayet yoluyla yapılan kesintinin iadesini sağlayabilecektir.

TÜKETİCİ KREDİ SÖZLEŞMESİ İLE EMEKLİ MAAŞINDAN KESİNTİ YAPILABİLİR Mİ?

                Birçok emekli ev kredisi, ihtiyaç kredisi, tüketici kredisi gibi kredi sözleşmeleri ile emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat etmektedir. Kredi sözleşmesinin tarafı olan banka, kredi taksitlerini ödemekte güçlük çeken tüketici aleyhine alacakların tahsili için İcra İflas Kanunu hükümlerince icra takibi başlatarak haciz yoluna gidebilmekte yahut kredi sözleşmesinde yer alan takas/virman/mahsup suretiyle tahsilat yapılmasına yönelik olan muvafakate dayanarak emekli maaşından kesinti yapabilmektedir.   Ancak T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO: 2017/(13)3-1980 ve KARAR NO: 2021/829 Sayılı ve 24.06.2021 Tarihli kararı ile kredi sözleşmesinde yer alan emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına yönelik muvafakatten hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup eden davalı Bankayı haksız bularak emekli maaşına banka tarafından konan blokenin kaldırılmasına ve banka tarafından yapılan kesintinin tüketiciye iadesine karar vermiştir. Söz konusu kararda, davacı Kurum emeklisi, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı sırada banka nezdinde aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına muvafakat etmiş, kredi taksitleri bir süre sorunsuz ödenmiş ancak davacı daha sonra ödeme güçlüğüne düşmüş, kredi taksitlerini ödeyememiştir. Banka sözleşmedeki bu düzenlemeden hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup etmiştir. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragat geçersiz olduğu ve henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulmadığı gerekçesiyle kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatin geçersiz olduğunu kabul etmiştir.

        Yukarıda ifade edildiği üzere, T.C.  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/(13)3-1980 Ve Karar No: 2021/829 Sayılı ve 24.06.2021 Tarihli kararı ile kredi sözleşmeleri ile emekli maaşından kesinti yapılmasına yönelik muvafakat geçersiz kabul edilmişse de borçlunun emekli olması bankadaki birikimin (emekli maaşı haricindeki) yahut emeklinin aracı, evi, arsası vb. malvarlığı değerlerinin haczedilemeyeceği anlamına gelmediğinden kredi borcu dolayısıyla 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu kapsamında emeklinin diğer malvarlığı unsurları haczedilebilecektir. Bu konuda iyi bir avukattan hukuki yardım ve danışmanlık almak davanızda hak kaybına engel olacağından dava sürecini yönetmek için uzman bir avukattan hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Daha ayrıntı bilgi edinmek için 0554 999 46 04 Whatsapp iletişim hattından ön görüşme için randevu alabilirsiniz.