📌Hafta Tatili Nedir?
Hafta tatili İş Kanununun 46. maddesinde tanımlanmış olup bahse konu madde ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verileceği öngörülmektedir. İş kanunundan da anlaşılacağı üzere, hafta tatili için herhangi özel bir gün belirlenmemiştir. Bu kapsamda hafta tatili günü iş yerlerinde farklılık gösterebilmektedir.
📌Hafta Tatili Ücreti Nedir?
İşçinin hafta tatilinde çalışmayarak dinlenme hakkını kullanması durumunda o günkü ücretini tam alacağı İş Kanununun 46. maddesiyle hüküm altına alınmıştır. Hafta tatilinde çalışan işçinin ücreti, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığında da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir.
Bu konuda, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2016/6143 E. ve 2019/21228 K. Sayılı kararı ile işçinin hafta tatilinde 10 dakika çalışması olsa dahi o hafta tatili günü için ilave 1,5 günlük yevmiyeye hak kazanmış sayılacağı kabul edilmiştir.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2016/6143 E. ve 2019/21228 K. Sayılı Kararı

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 07.07.2008-30.11.2012 tarihleri arasında en son aylık “1.900,00 TL ” ücretle şoför olarak çalıştığını, sigorta primlerinin farklı şirketlerde tahakkuk ettirilmesine karşılık işe giriş tarihinden itibaren davalı … Taşımacılık ve Lojistik Tic. A.Ş’ye ait işyerinde onun emrinde ve işinde çalıştığını, davalılar arasında organik bağ olduğunu, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin asgari ücretten tahakkuk ettirilmesi nedeniyle iş akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 08/.07.2008 tarihinde dava dışı PTS Personel Tedarik Sistemleri ve Tic. Ltd. Şti.nde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin … Personel Tedarik Yönetim ve Danışmanlık Ltd. Şti. Tarafından devralındığını, hiçbir dönem … Taşımacılık ve Lojistik Tic. A.Ş’de çalışmadığını, organik bağ iddiasını kabul etmediklerini, zamanaşımına uğrayan alacaklarının bu nedenle reddedilmesi gerektiğini, asgari ücretle çalıştığını, sefer primi adı altında bir ödeme yapılamadığını, tüm taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, iş akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshine ilişkin koşulların oluşmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 08.07.2008-30.11.2012 tarihleri arasında aylık net 1.900,00 TL ücret üzerinden davalı işveren nezdinde çalıştığı, iş sözleşmesi devir belgesine göre davacı tüm hakları ile birlikte dava dışı PTS şirketinden davalı … Şirketine devredildiği, diğer davalı … ile … şirketi arasında organik bağ bulunduğu, bu yönüyle davalıların davacının tüm hizmet süresine ilişkin hak ve alacaklardan birlikte sorumlu olacakları, her ne kadar davalılardan … Şirketi husumet itirazında bulunmuş ise de tanık anlatımlarına göre davacının davalılardan … da şoför olarak çalışmasına karşılık sigorta primlerinin … Şirketinden tahakkuk ettirildiği, her iki davalı arasında alt işverenlik, geçici iş ilişkisi gibi bir işyerinde başka bir işverenin işçisinin çalışmasını sağlayıcı hukuki anlaşma olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından her iki davalı arasında organik bağ bulunduğunun kabul edileceği, dava dilekçesine karşı ileri sürülen zaman aşımı definin gözetileceği, tarihsiz matbu ibranamenin geçersiz kabul edileceği, her ne kadar davalı taraf asgari ücret üzerinden çalıştığını ileri sürmüş ise de tüm taraf tanıklarının davacının asgari ücret + kilometre başına prim usulü çalıştığını beyan etmesi, ödenen sefer primlerine ilişkin her hangi bir kayıt işveren tarafından ibraz edilmemesi nedeniyle davalı tanığının davacı vekilinin iddialarını da doğrulaması karşısında davacının işyerindeki kıdemi, yapmış olduğu işin tecrübe gerektiren vasıflı bir iş olduğu, emsal ücret yazı cevabı ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın beyanlarına itibar edilemeyeceği, iş akdinin sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirilmiş olması nedeni ile davacı tarafça haklı nedene dayalı olarak, sona erdirildiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı, dosyaya ibraz edilen takograf kayıtlarına göre davacının 2012 yılı Mayıs ayında eksik ödenen fazla çalışma ücreti dışında , fazla mesai yaptığını gösterir somut bir delil bulunmadığı, davacının şehirler arası tır şoförü olması, tek başına çalışıyor bulunması, çalışma düzeni ve saatlerine ilişkin görgü tanığının olamayacağı, mesai saatlerini bizatihi kendisinin belirleyebilmesi, nazara alındığında fazla mesaiye yönelik taleplerin ancak takograf kayıtlarına göre değerlendirilebileceği, mevcut takograf kayıtlarında da 52,04TL dışında eksik bir ödemenin tespit edilemediği, fazla mesai yapıldığının kanıtlanamadığı, hafta tatili ücret alacağı talebi yönünden takograf kayıtlarına göre 2011 yılı Kasım ayı ve 2012 yılı Nisan ve Mayıs aylarında haftanın 7 günü çalıştığı tespit edilmekle sadece bu dönemlere ilişkin hafta tatili alacak talebinin sabit görüleceği, genel tatil ücret talebi yönünden takograf kayıtlarının ibraz edildiği dönemler için 2011 yılı Cumhuriyet bayramı ve arifesinde, 2012 yılının 1 Ocak , 23 Nisan, 1 Mayıs , 19 Mayıs ve 30 Ağustos tarihlerinde çalışmış olduğu tespit edilmekle, ücret bordrolarında davacıya çalışmadan ödenmesi gereken ücret haricinde çalışıldığı zaman ödenecek genel tatil ücretlerine ilişkin herhangi bir tahakkuk bulunmaması da nazara alınarak bu günler için alacak talebinin sabit görüldüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı şirketler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücretine yürütülen faiz bakımından;
Dava dilekçesinde “dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi” istenmiştir. Fazla mesai alacağı bakımından davacı ıslah yoluna gitmemiştir. Mahkeme tarafından ”temerrüt tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizine” hükmedilmiştir.
Dava dilekçesinde fazla mesai ücreti için temerrüt tarihinden itibaren faiz istenmemiştir. Bu nedenle davacının evvelce fazla mesai ücreti bakımından davalıyı temerrüde düşürüp düşürmediğine bakılmaksızın fazla mesai ücretine dava dilekçesindeki talep gibi “dava tarihinden itibaren” faiz yürütülmelidir.
3-Hafta taitli ücreti bakımından;
Takograf kayıtlarına göre saat üzerinden hafta tatili çalışmalarının tespit edilerek saat üzerinden fazla mesai ücreti gibi hesaplanması hatalıdır.
Hükme esas bilirkişi raporunda bir kısım hafta tatillerinde 10 dakika, 1 saat 41 dakika veya biraz daha fazla çalışmalardan da bahsedilmiştir.
Ard arda 6 gün çalışmanın ardından gelen 7.nci, yani, hafta tatilinde çalışma var ise bu çalışmanın 7,5 saatten az olması halinde dahi işçi, çalışmasa da alması gereken normal günlük yevmiyesi haricinde 1,5 günlük yevmiyeye daha hak kazanır.
Somut olayda buna göre hafta tatilinde 10 dakika çalışması olsa dahi davacı o hafta tatili günü için ilave 1,5 günlük yevmiyeye hak kazanmış sayılmalıdır. Buna göre, bilirkişi raporunda 10 dakika, 1 saat 41 dakika ve sair süreler ile çalışması tespit edilen davacı lehine bu günlük çalışma süresine bakılmaksızın çalıştığı her bir hafta tatili günü için 1,5 günlük yevmiye üzerinden hafta tatili ücreti hesaplanmalıdır.
Bordrolardaki tahakkukun hafta tatili ücreti için mi yoksa fazla mesai ücreti için mi olduğu belirlenemediğinden bozma öncesinde hafta tatili ücreti ödemesi kabul edilen miktar da yine hafta tatili ücreti hesabından mahsup edilmelidir.
4-Davalı lehine vekalet ücreti bakımından; takdiri indirim miktarı hariç reddedilen miktara göre davalı lehine 47,96 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakta ise de bozma sonrasında verilecek yeni hükümdeki kabul ve red miktarlarına ve yeni hüküm tarihinde geçerli olacak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre taraflar lehine vekalet ücretleri yeniden tespit edilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.